Aile Terapisi

Bilişsel Davranışçı Aile ve Çift Terapisi

TDK ailenin tanımı:

Erkeğin ve kadının çocuklarıyla oluşturdukları, iş bölümüne dayalı, küçük (çekirdek) ve büyük ya da dar ve geniş aile gibi tipleri olan toplumsal ve ekonomik temel birlik olarak tanımlanmaktadır.

Aile ve çift terapisinde amaç, aile içinde ve çiftler arasında yaşanan zorlu ve sıkıntılı süreçlerin ele alınarak çatışmaların çözülebilmesi ve tüm aile üyelerinin sağlıklı yönde değişiminin ve gelişiminin sağlanmasıdır. Hem aile içi ilişkileri düzenlenmesi hem de diğer insanlar ve durumlar ile ilişkilerin düzenlenmesi hedeflenmektedir.(TPD)

Bilişsel Davranışçı Aile Terapisi, apayrı bir terapi türü olmayıp, Bilişsel Davranışçı Terapinin temel ilkelerinin aile içindeki bireylerin birbiriyle etkileşimi, bireylerin zihnindeki aile kavramından (şemaları), sorun çözme becerilerine kadar farklı odaklarda özelleşmiş uygulanışıdır.

Bilindiği üzere evlilik ya da duygusal birliktelik; sağlık, huzur ve mutluluk içinde uzun sürmesi istenen/beklenen bir kurumdur. Bu süreç her zaman sağlıklı ilerlememekte; doğası gereği, gerek bireysel, gerek çevresel faktörlerle sürekli değişimlere gebedir. Çiftler arasında, ani gelişen bireysel/çevresel etkenlerden, birliktelik süreci içinde zamanla birikimlere kadar pek çok nedenden dolayı, birlikteliğin dekompanze olmasıyla (dengesinin bozulması) artık sorunlar gün yüzüne çıkabilmektedir.

Aile terapilerinde temel amaç, sağlıklı iletişimleri arttırmak, olabildiği kadar çiftlerin birbirlerine karşı giderek otomatikleşen bilişsel çarpıtmalarını farkettirerek evlilik kurumundaki doyum hissinin yeniden kazanılmasına köprü olmak, aile içinde mutluluk, huzur, saygı, yuva sıcaklığı gibi kavramların yeniden inşasıdır. Bazen de tamamen tükenmiş, zorlamalarla yürütülmeye çalışılan fakat artık çocuklar dahil her bir ferde eziyet haline gelen evliliklerde ya da sonladırılmasına kararlar verilmiş ise en azından sağlıklı yollarla sonlanması konusuda köprü ve danışmanlık görevide görebilmektedir.

Özellikle sorun yaşayan çiftlerin birbirlerine karşı kullandıkları “bilişsel çarpıtmalar” (düşünce hataları) ın düzeltilmesi, mantık süzgecinden geçirilerek, bireysel farkındalıkların yaratılması bunu yaparken de suçlu arama değil, “tekrardan neyi nasıl daha iyi birlikte yapabiliriz”i oluşturmak büyük oranda sorunları çözebilmektedir

Çiftlerin birbirlerine karşı kullandıkları ve zamanla otomatikleşen en sık düşünce hataları:

  • Zihin okuma
  • Aşırı genellemeler
  • Seçici algılama
  • Kişiselleştirme
  • Keyfi Çıkarsamalar
  • Büyültme/Küçültme

Görüldüğü üzere Bilişsel Davranışçı Terapide gözlemlenen, bireyin, kendisine yönelik ya da çevresiyle ilişkilerinde kullandığı düşünce hatalarının hemen çoğunluğu aile içinde de otomatikleşerek kullanılabilmektedir.

Bununla birlikte her bireyin zihninde evlilikle ilgili çok önceden kalıpları yapılmış şemaları vardır. Bazen bu şemalar uyum bozucu şemalar olabilmekte ya da dönem dönem çeşitli faktörlerin etkisiyle aktive olabilmektedir.(bknz. Şemalar). Bunlarında bireysel olarak çözümlenmesi oldukça önemlidir.

Nelere Dikkat Edilmeli?

En sık karşılan sorun çiftlerden birinin ya da her ikisinin, sözde “biz evliliğimiz için birşeyler yapmak istiyoruz derken”, özde “ben haklıyım”ın ispatı için başvurmalarıdır. Ne yazık ki bu beklentiniz asla karşılanmayacak, terapistiniz size asla sen haklısın, sen haksızsın gibi yargılayıcı tutum içine girmeyecektir, zaten bu konulara girmenizin sizde dahil hiç kimseye faydası olmayacaktır.

Biz birbirimize karşı şikayetlerimizi anlatalım, sonrada bir şeyler olsun ve düzelsin mantığı yanlış olup, “bir şeyler yapalım düzeltelim” önceliğiniz olmalıdır. Zaman ve çaba harcamayı göze almak önemlidir. Çiftler içtenlikle, dürüstçe ve olumlu duygularla karşılıklı birer adım attığı anda hızla her şey yoluna girmeye başlayacaktır.

Uzm. Dr. Ertuğrul Bolat

Yorumlar kapalı.